Kadıköy-Merkez-Boğa |
Bir ülkeden başka bir ülkeye geçiyorum
sanki. Ülkelerden biri İstanbul-Kadıköy-Merkez, diğeri ise
İstanbul-Kadıköy- Rıhtım.
Kadıköy merkezi ilk gördüğüm andan
itibaren, küçük ve dar sokakları, tek yöne akan trafiği, eski ve tarihi
yapıları, kafeleri, tarihi özelliği olmamakla beraber Boğa heykeli ve meydanı,
bahariye caddesindeki kalabalığı, sokak sanatçıları, çiçekçileri ile bana çok
sıcak gelen bir yer olmuştur.
Kadıköy-Rıhtım |
Bu kadar güzelliğin olduğu merkezden,
sahile (rıhtım) doğru yürümeye başladığınızda 1 yıldızdan 4 yıldıza kadar
değişen irili ufaklı birçok otelin olduğu, insanların bir anda mafya vari
görünüşe büründüğü, otobüs, dolmuş ve taksi ile dolu park alanlarının olduğu,
seyyar satıcılardan yolda yürüyemediğiniz, sanki kendinizi başka bir ülkede
gibi hissettiğiniz o yere geliyorsunuz. Neresi mi? Tabiki Kadıköy-Rıhtım.
Kadıköy-Rıhtım-Gece |
Kadıköy-Merkez |
Dünyanın her yerinde sahiller en gözde ve
popüler yerlerken, rıhtımda gece vakti sokağa çıkmaya korkar insan. Neon
ışıklarla süslü Binalar ve üzerlerindeki tabela cehennemi ayrı bir iğrençlik
katıyor Rıhtıma. Kadıköy Merkeze sadece 5 dakika uzakta olmasına şaşırıyor
insan. Güzelim deniz kenarındaki o nadide tarihi iskele binaları, Haydarpaşa
Garı gibi dev eserler ve ne amaçla yapıldığını bilmediğim ama bakınca usta bir
sanatçının elinden çıktığı belli olan tarih kokan o güzelim binalar
maalesef bu iğrenç bölgenin işgaline uğramış durumda. Keşke iskele ile merkez
arasında bir tünel döşense de burayı görmeden doğruca merkezden çıksam diyesi
geliyor insanın.
2 yorum:
Fenerbahçe'yi unutmuşsun kadıköy demek fenerbahçe demek can-ı kardeş
Evet fotoğrafta da görüldüğü gibi her yer sarı lacivert...:)
Yorum Gönder