25 Şubat 2011 Cuma

Sakarya - Acarlar Longozu ve Karasu. Faydalı bir çalıştay...

Hayatta tesadüflere yer yoktur diyerek başlamak istiyorum yazıma. Saat 14:30 günlerden Perşembe ve bir mail geliyor. Mailde Sakarya Karasu Kıyılarının da yer aldığı bir teknik gezi ve arkasından 1 gün süreyle bir çalıştay yapılacağından bahsediliyor. Yakın bir zamanda Karasu'ya gitmek zorunda olan ben için bulunmaz bir fırsat. Hemen bana mail gönderen Tez Danışmanım Prof. Dr. Lale BALAS'ı arıyor ve ben gidiyorum hocam diyerek İMO ( İnşaat Mühendisleri Odası) da irtibata geçeceğim Ayşegül Hanım'ın telefon numarasını alıyorum. Ayşegül Hanımdan Cuma günü sabat 07:00 da yola çıkacağımız bilgisini alıyorum. 

Acarlar Gölü Longozu ( Su Basman Ormanı)
Sabah 07:15 de Ankara İMO dan yola çıkıyoruz. ODTÜ den bir öğretim görevlisi, iki asistan arkadaş, Ayşegül Hanım ve ben yaklaşık 3 saat sürecek olan Ankara-Sakarya yolculuğuna çıkıyoruz. 

Sakarya'ya girişte Seçkinler Otelini aramaya başlıyoruz. Bir tabelada "Seçkinler Otel 1 km" yazıyor. Biz 3-4 km gittikten sonra bile oteli bulamayınca artık birilerine soralım diyoruz:)) Araçta espriler havada uçuşuyor. Buralarda nereyi arasanız 1 km yazıyor:)) Neyse sorduklarımızın tarifleriyle de oteli bulamayınca, aklıma benim telefondaki navigasyon hizmeti geliyor. Neyse ki zor da olsa navigasyon yardımıyla oteli buluyoruz:)

Acarlar Gölü Longozu İskele
Girişte bizi hoş geldiniz diyerek karşılayan ekip İMO Sakarya Şubesi Yönetim Kurulu.  Otel kayıtlarını yaptırdıktan sonra kısa bir çay molası ve saat 11:15 de Acarlar Gölü Longozuna ( Su basman ormanı) doğru yola çıkıyoruz. Longoz tabirini ilk kez burada duyuyorum. Hatta arkadaşlarla da konuşunca bir çoğunun da ilk kez duyduğunu öğreniyorum. Longoz tabiri birçok espriye de konu oldu. Acarlar longozu gerçekten de doğa harikası bir yer. Göl içinde yüzlerce ağaç. Sanki ağaçlık bir bölgeyi sel basmış ve ağaçlar su altında kalmış gibi.



Karasu Kıyılarında Kıyı Erozyonu
Acarlar Gölü Longozu
Göl kıyısına yakın ama göl üzerinden geçen bir iskele ile gölün o harika güzelliklerini görme şansını yakalıyoruz. Çok çeşitli kuş ve bitki türlerini yakından görmek çok güzel. Dönüşte arkadaşlar grupta Yıldız Teknik Üniversitesinden de bir grubun olduğunu söyleyince  otelde beni tanıyarak “Mehmet galiba” diyen Üniversite arkadaşımı hatırlıyorum ve hemen yanına giderek özür diliyorum. Ne yapayım aradan 8 sene geçmiş. Sağ olsun anlayışla karşılıyor. Biraz eski günlerden sohbet ettikten sonra öğle yemeğini Acarlar Gölü üzerinde inşa edilmiş olan lokanta da yiyoruz. Kara Lahana çorbası ve kara lahana dolması farklı bir tat olarak karşımıza çıkıyor. Yemekte yanımda Prof. Dr. Yalçın Yüksel var. Sınavlara girerken kitaplarınızdan çok istifade ettik diyorum ve kısa bir muhabbetten sonra  Yalçın Hoca yerel basına açıklama yapıyor. Kanal 54 isminde bir kanal devamlı olarak bizi takip ediyor. Bu kanalın çok çılgın bir muhabiri varJ Gezi boyunca en renkli karakterlerden biriydi. Yalçın Hocadan sonra Karasu ve Kaynarca Belediye Başkanları da katılımcılara kısa bir konuşma yapıyor ve hoş geldiniz diyor.

Artık Karasu Kıyılarına doğru yola çıkıyoruz. Otobüs değiştirerek Ayçaların otobüsüne geçiyorum. Büyük bir şans Yalçın Hoca da bu otobüste. Yol boyunca değerli görüşlerini bizlerle paylaşıyor. Kıyı kumul tepelerinin ekosistem için ve özellikle Acarlar Gölü için ne kadar önemli olduğunu anlamak açısından  bu görüşler çok önemliydi. Gezi devam ediyor.

Sakarya Nehrinin Karasu Kıyılarıyla birleştiği yeri görmek harika oldu. Karasu kıyılarında meydana gelen tahribatı ve yöre halkı ile Karasu kıyılarını Koruma İnisiyatifinin çalışmalarını dinleme şansımız da oldu. Ayrıca 1. Dünya Savaşı sırasında Rus Çıkarmasını ihtimaline karşı yapılan mevzileri görmekte duygulandırdı bizi.  Kıyıda meydana gelen erozyonun sebepleri üzerinde ayak üstü değerlendirmeler yapıldı. Karasuda yapılan liman, Sakarya nehrindeki kum ocakları, kum midyecilerinin yaptıkları vb. etkilerin kıyıda meydana getirdiği tahribat gündeme getirildi. Milyonlarca Lirasını boşa akıtan Devletimizin bu halini görmek çok üzdü bizi. Planlamanın en önemli parametre olduğu mühendislik yapılarının ne kadar plansız yapıldığını tekrar görmüş olduk. Daha önce Samsun da, Trabzon da ve Ordu da yani hemen hemen tüm Karadeniz sahillerinde gördüğümüz plansızlık ve kaynak israfından hiç ders alınmadığını görmek çok üzdü bizi. Ne zaman kınayıcıların kınamasına aldırmayacak bir lider gelecek bu Ülkeye. Anlık kararlar almadan, düşünerek, danışarak, bilenlere sorarak iş yapacak bir lider ne zaman gelecek. Neyse umarım ölmeden görürüz.
Prof. Dr. Yalçın Yüksel ve Yıldız Teknikten Arkadaşlar
Hava çok soğuk. Normalde hava sıcaklığı 1 derece olmasına rağmen nem ve rüzgardan dolayı sıcaklığı -8 derece hissediyoruz ( Ölçtün mü de biliyosun demeyin, oradaki bir yetkili söyledi). Rüzgar soğukla birleşince adeta sert bir tokat gibi çarpıyor yüzümüze.

Teknik gezi bitiyor ve Karasu Kıyıları Sivil İnisiyatifinin davetiyle oradaki kahveleri dolduruyor ve çaylarımızı yudumluyoruz. Kahvesi bile farklı Karadenizin. Fındık sobaları, ağ ören balıkçılar vb. ile tam bir Karadeniz kahvesi. Çaylarımızı içtikten sonra yemek yemek üzere bir lokantaya gidiyoruz. Canlı müzik eşliğinde çok lezzetli bir karma balık şöleni yapıyoruz. Canlı müzikteki arkadaşın repertuarı bizi şaşkına çeviriyor. Halk, pop, arabesk, sanat müziği ne ararsan varJ 

Artık otele dönebiliriz. Gece saat 23:00 de otele varıyoruz. Hemen yataklara, yarın çalıştay var.  

Seçkinler Otel Çalıştay Salonu
Sabah
uyanıyorum, kahvaltıya arkadaşlarda iştirak ediyor. Güzel bir kahvaltı ve kahvaltıdan sonra çalıştay başlıyor. Çok değerli bilgiler ediniyoruz hocalarımızdan. Çalıştay saat 14 gibi bitiyor.

Buraya kadar geldik Sakarya Merkezi görmeden gider miyim hiç? Çok gezme şansım olmasa da  akşam saatlerinde Sakarya Merkezinden aldığım birkaç resmi paylaşayım sizlerle.. Sakaryadan İstanbula Hareket etmek üzere yazıhaneye doğru hareket ediyorum.. Kısa ama dolu dolu bir macera oldu benim için.



Sakarya Meydan

Sakarya Meydan


Mesleki Dikkat Noktları:)



Hiç yorum yok: