2 Şubat 2011 Çarşamba

Askeriyede demokrasiye atıf.. Deli misin sen ?

( Bu konuşma 2008 yılında yapılmıştır ve hala yaşıyorum )
Gerçi o şimdi asker değil:

Sayın Komutanım ve çok değerli silah arkadaşlarım.. Bu vatan topraklarında yaşayan her genç bireyin hayatında bir kez yaşayabileceği askerlik serüveninin sonlarına yaklaştığımızın bir göstergesi olan tertip gecemizde, burada bulunarak bizleri onurlandırdığınız için 323 Kısa Dönemler olarak hepinize en kalbi duygularımızla teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyoruz.

Sayın Komutanım;  

Her insanın içinde mevcut olan, “kendini savunma ihtiyacı” milletler bazında Askeri kurum ve kuruluşlar tarafından karşılanmaktadır. Her toplum kendi hak, hukuk ve özgürlüğünü korumak için askeri alanda harcama yapmak, askeri eğitim almış bireyler yetiştirmek ve gelebilecek tehditlere karşı daima hazırlıklı olmak mecburiyetindedir.  Bu mecburiyet bizleri Ağustos ayında askerliğe sevk etmiş ve vatani görevimizi yapmak üzere önce acemilik, ardından Kıbrıs’a son günlerini yaşadığımız bu geceye kadar getirmiştir. Askerlik hizmeti boyunca bedenen olgunlaşmış, birlikte hareket etme kabiliyeti kazanmış olduğumuzun farkındayız. Verilen her görevi 323 Kısa Dönemler olarak eksikleri olsa bile  can-ı gönülden yapmak için gayret ettiğimizden, sivil yaşamda edindiğimiz mesleki bilgi birikimini elimizden geldiği kadar vatanımız için faydalı olabileceği kanaatiyle kullandığımızdan hiç şüpheniz olmasın. Askerliğimizin büyük bir kısmını Çamlıbel’de  Kıbrıs’ın en güzel yerinde ve en önemlisi Tümen Karargah ve Karargah Bölüğünde geçirmiş olmaktan çok mutluyuz. Askerliğimiz boyunca tüm sıkıntılarımızı dinleyerek bize yol gösteren, davranış, tutum, tecrübe ve bilgi  birikimleriyle bizi aydınlatan başta bölük komutanımız olmak üzere tüm komutanlarımıza teşekkürü bir borç biliriz.


Birbirinden değerli silah arkadaşlarım,

Size göre kısa süreli askerlik yapıyor olsak ta, inanıyoruz ki bir çoğunuzla sivil hayatta da devam edeceğini düşündüğümüz uzun süreli dostluklar kurduk. Ömer Faruk Başçavuşumuzun beş’ten geriye doğru sayışını, Rıza Başçavuşun babacan tavırlarını, NKM’nin disiplinini ve kulaklarımızdan hiç silinmeyecek o meşhur  “aynı anda ” sözünü, Boru - Trampet’in tören yürüyüşlerini ve çok amaçlı kullanımını, İtfaiyenin su depolarımızı doldurarak bizi susuzluktan kurtarmasını, İnzibat’ın çarşı çıkışlarında yapmış olduğu detaylı aramaları, ulaştırma takımının çok özlediğimiz sivil kıyafetlerle dolaşmalarını, tümen karargah ve karargah takımının içtimalarda bile bir araya gelememesini, babalarımızın askerlik anılarını süsleyen kapuskayla ilk tanışmamızı hiç unutamayacağız J Unutamayacağımız belki de en önemli şey, tüm asker kardeşlerimizin bizlere göstermiş olduğu saygı ve sevgi olacaktır.

Aynı koğuşlarda yatmış, aynı yemekleri yemiş, belki de bir çok yakınımızdan daha fazla birbirimizin yüzünü görmüş olmamız bizi bir aile konumuna getirmiştir. Aile içerisinde sevinçler, mutluluklar olabileceği gibi kırgınlıklar ve  küslüklerin olması da gayet normaldir. Bilmeyerek de olsa kalbini kırmış olduğumuz arkadaşlarımızdan bu vesileyle özür diliyor, hepinize sivil hayatınızda insan hak ve hürriyetlerine, demokrasiye ve evrensel insani değerlere saygılı, mutlu ve huzurlu günler diliyor, tertip gecemizin güzel geçmesini temenni ediyoruz. Tekrar hoş geldiniz…

Hiç yorum yok: